Destek Hattı:

0332 235 49 74

  • facebook
  • twitter
  • instagram avukat
  • youtube
Ecrimisil Davası

Ecrimisil Davası

Ecrimisil, taşınmaz malı kullanma hususunda hak sahibi olan kişinin rızası yahut da herhangi bir hukuka uygunluk nedeni olmaksızın hakka konu olan taşınmazın üçüncü bir kişi aracılığıyla kullanılması karşılığında talep edilen haksız işgal tazminatı olarak anlatılabilir.

Ecrimisil Nedir?

Ecrimisil, taşınmaz malı kullanma hususunda hak sahibi olan kişinin rızası yahut da herhangi bir hukuka uygunluk nedeni olmaksızın hakka konu olan taşınmazın üçüncü bir kişi aracılığıyla kullanılması karşılığında talep edilen haksız işgal tazminatı olarak anlatılabilir.

Özel hukuk mevzuatında ecrimisil ile ilişkilidir düzenleme bulunmamakta olup bu kavram Yargıtay içtihatları çerçevesinde şekillenmiş durumdadır. Yargıtay, yıllar içerisinde vermiş olduğu İçtihadı Birleştirme Kararlarında ecrimisil konusuna, hukuki niteliğine, hangi hükümler dahilinde değerlendirilmesi gerektiğine dair çeşitli ve de aynı zamanda çelişkili değerlendirmelerde bulunmaktadır. Fakat, Yargıtay istikrar kazanmış olan kararlarında, ecrimisilin hukuki niteliğinin haksız fiilden kaynaklanan tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim şekli olduğu ve ecrimisil isteklerinin de kötü niyetli haksız zilyedin iade yükümlülüğü içerisinde değerlendirilmesi gerektiği şeklinde çeşitli kararlar verilir.

Ecrimisil Şartları

Yargıtay, ecrimisilin talep edilmesi için iki koşulun gerçekleşmesi gerektiğini ifade eder. Bunlardan ilki, hak sahibi olan kişinin zilyetliğinde olan taşınmaz üstünde haksız işgali gerçekleştiren kişinin kötü niyetli durumda bulunması; ikincisi ise haksız işgal neticesinde hak sahibinin zarara uğramış durumda bulunmasıdır.

Haksız işgalden bahsetmek için eylemin hak sahibinin rızası olmadan yahut da başka herhangi bir hukuka uygunluk sebebi bulunmaksızın gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Hak sahibinin rızası baştan itibaren bulunmamakta olabileceği gibi başta gösterilmiş olan rızanın geri alınması yahut da gösterilen rızanın sınırlarının aşılmış olması da söz konusu duruma gelebilir. 

Haksız işgali gerçekleştirmiş olan kişinin kötü niyetli olmasından anlanması gereken ise kişinin zilyetliğin kendisinde bulunabilmesinin haksız olduğunu bilmesi yahut da bilebilecek durumda bulunmasıdır. Haksız işgali gerçekleştirmiş olan kötü niyetli zilyet daha sonra iyi niyetli zilyet sıfatına sahip olabileceği gibi iyi niyetli zilyet daha sonradan kötü niyetli zilyet unvanına sahip olarak haksız işgale neden vermesi de söz konusu duruma gelebilir.

Ecrimisil Davasında Zamanaşımı

Ecrimisilin hukuki durumu ile ilişkili olarak doktrinde tartışmalar bulunsa da Yargıtay’ın 1950 senesinde vermiş olduğu İçtihadı Birleştirme kararı neticesinde ecrimisilin hukuki niteliğinin haksız fiilden kaynaklanmakta olan tazminat olduğu belirlemesi yapılır. Her ne kadar haksız fiilden kaynaklanan tazminat taleplerine uygulanması gereken zamanaşımı sürelerine ilişkin Türk Borçlar Kanunu’nda aykırı düzenlemeler bulunsa da Yargıtay’ın kararlarında hükmettiği 5 yıllık zamanaşımı süresi ecrimisil davası açısından uygulanmaya devam eder.

Konuya Dair Blog Yazıları

https://www.latifcembaran.com/blog/ortakligin-giderilmesinde-payli-mulkiyet-ve-elbirligi-mulkiyeti

https://www.latifcembaran.com/blog/ortakligin-giderilmesi-izaleyi-suyu-davasinda-arabuluculuk

https://www.latifcembaran.com/blog/terekenin-tespiti-davasi

https://www.latifcembaran.com/blog/miras-paylasimi-nasil-yapilir






E-Bülten Kayıt

Firmamızdan haberder olmak için bültene kayıt olabilirsiniz.