Ölüme Bağlı Tasarruflar
Ölüme bağlı tasarruflar, bir kimsenin sağlığında iken yaptığı, sonuçlarını ölümünden sonra ortaya çıkaracak olan hukuki işlemlerdir.
Ölüme bağlı tasarruflar (ÖBT), 4721 sayılı Medeni Kanunun 514 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Madde metnine göre; “Mirasbırakan, tasarruf özgürlüğünün sınırları içinde, malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ya da miras sözleşmesiyle tasarrufta bulunabilir. Mirasbırakanın üzerinde tasarruf etmediği kısım yasal mirasçılarına kalır.”
A. Ölüme Bağlı Tasarruf Nedir?
Ölüme bağlı tasarruflar, bir kimsenin sağlığında iken yaptığı, sonuçlarını ölümünden sonra ortaya çıkaracak olan hukuki işlemlerdir. Mirasbırakan, ölüme bağlı tasarruf işlemini tek taraflı veya iki taraflı hukuki işlemler yoluyla gerçekleştirebilir ve tereke üzerinde tasarrufta bulunabilir.
Madde metninde yapılan tariften de anlaşılacağı üzere, ÖBT’ler, mirasbırakanın tasarruf özgürlüğünün sınırları dâhilinde yapılabilir. Tasarruf özgürlüğünü aşan ÖBT’ler düzenlenemez. Tasarruf özgürlüğünün dışında kalan kısımlar yasal mirasçılara kalmaktadır. Diğer taraftan kanun koyucu, mirasbırakanın malvarlığının bir kısmı yahut tamamı üzerinde ÖBT yoluyla tasarrufta bulunabilmesine imkan tanımıştır.
B.Ölüme Bağlı Tasarrufların Türleri
Kanunun 514’üncü maddesindeki düzenlemede ÖBT türleri arasında vasiyetname ve miras sözleşmesi sayılmıştır. Ancak hukukumuzda kabul edilen ÖBT türleri bunlarla sınırlı değildir.
• Mirasçı Atama,
• Belirli Mal Bırakma (Belirli Mal Vasiyetinde Bulunma)
• Yedek Mirasçı Atama,
• Art Mirasçı Atama,
• Vakıf Kurma
• Miras Sözleşmeleri
1. Mirasçı Atama
Mirasçı atama, Kanunun 515’inci maddesinde düzenlenmiş olup, mirasbırakanın mirasın bir kısmını yahut tamamını bir ya da birden çok kişiye bırakmasını sağlayan tasarruftur. Bu şekilde atanan mirasçı, yasal mirasçı ile aynı statüdedir. Terekedeki tüm hak ve borçlardan yasal mirasçılarla birlikte müteselsil olarak sorumlu olur.
2. Belirli Mal Bırakma (Mal Vasiyetine Bulunma)
Belirli mal bırakma, Kanunun 517’nci maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde ile mirasbırakanın bir kişiye, onu mirasçı atamaksızın belirli bir malı bırakması mümkün kılınmıştır. Belirli mal bırakma bir kimseye terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde intifa hakkı kazandırılması yahut bir iradın bağlanması şeklinde de gerçekleşebilir.
3.Yedek Mirasçı Atama
Mirasbırakanın atadığı mirasçının yahut belirli bir mal bıraktığı kişinin, mirasbırakandan önce ölmesi ya da mirası reddetmesi ihtimal dâhilindedir. Bu hallerde, 520’inci madde gereği mirasbırakan, diğerinin yerine geçmek üzere bir veya birden fazla kişi yedek mirasçı olarak atayabilir.
4.Art Mirasçı Atama
Kanun koyucu, mirasbırakana art arda ve sıralı olmak kaydıyla birden fazla mirasçı atama imkanı tanımıştır. Böylece mirasbırakan ön mirasçı atadıktan sonra da terekeye kimin mirasçı olacağına karar verebilir. Mirasbırakan, ön mirasçı atadığı kişiyi, mirası art mirasçıya devretmekle yükümü kılabilir. Ancak bu yükümlülük art mirasçıya yüklenemez (TMK, m. 521).
5.Vakıf Kurma
Mirasbırakan, terekesinin tasarrufa elverişli kısmının bir bölümünü yahut tamamını özgülemek suretiyle vakıf kurabilir (TMK, m. 526). Burada tasarruf edilebilir kısım ifadesinden saklı pay dışında kısım da anlaşılabilir. Vakıfın kendisine vakfedilen malvarlığı değerine kavuşabilmesi için öncelikle tüzel kişilik kazanması gerekir. Vakfın tüzel kişilik kazanabilmesi için bulunduğu yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesindeki sicile tescil edilmesi gerekir.
6.Miras Sözleşmeleri
Kanunda miras sözleşmelerinin iki türü düzenlenmiştir. Bunlar olumlu ve olumsuz miras sözleşmeleridir (mirastan feragat sözleşmesi).
a)Olumlu Miras Sözleşmesi
Kanunun 527’nci maddesinde olumlu miras sözleşmeleri düzenlenmiştir. Buna göre mirasbırakan, miras sözleşmesi yaparak mirasını veya belirli bir malını sözleşme yaptığı kimseye ya da üçüncü kişilere bırakma yükümlülüğü altına girebilir. Mirasbırakanın malvarlığı üzerinde eskisi gibi tasarrufta bulunması mümkündür. Ancak miras sözleşmesindeki yükümlülüğüne aykırı bir ÖBT’de bulunduğu takdirde buna itiraz edilmesi mümkündür.
b)Olumsuz Miras Sözleşmesi (Mirastan Feragat Sözleşmesi)
Mirasbırakan mirasçılarından biriyle karşılıksız olarak yahut bir karşılığa istinaden mirastan feragat sözleşmesi yapabilir. Bu durumda feragat eden kişi mirasçılık sıfatını kaybetmiş olur. Mirastan feragat bir karşılık sağlanarak (ivazlı) yapılmışsa, feragat edenin altsoyu için de sonuç doğurur. Karşılıksız şekilde yapılan feragat sözleşmelerinde ise mirasçının altsoyu bu sözleşmeden etkilenmez ve mirasçılık sıfatı devam eder (TMK, m. 528).
C.Ölüme Bağlı Tasarrufta Bulunma Ehliyeti
Ölüme bağlı tasarrufların yapılmasında iki şekil şartı (vasiyetname, miras sözleşmesi) öngörülmüştür. Kanun koyucu yapılacak ÖBT’nin türüne göre mirasbırakanda farklı ehliyet şartları arar. Örneğin vasiyetname düzenlemek için mirasbırakanın fiil ehliyetine sahip olması şart değildir. 15 yaşını tamamlamış ayırt etme gücüne sahip küçükler vasiyetname düzenleme ehliyetine sahiptir. ÖBT’ler kişiye sıkı sıkıya bağlı mutlak haklardandır. Bu nedenle temsil yoluyla ÖBT yapılamaz.
Mirasbırakanın miras sözleşmesi düzenleyebilmesi için Kanuna göre ergin olması, kısıtlı olmaması ve ayırt etme gücüne sahip olması gerekir. Yani fiil ehliyetine sahip olmalıdır.
D.Ölüme Bağlı Tasarrufların Şekilleri
ÖBT’ler Kanunun 531’inci maddesinde gösterildiği haliyle vasiyetname ve miras sözleşmesi şeklinde yapılır. Miras sözleşmelerinin ne olduğu ve nasıl yapıldığına yukarıda yer verilmişti. Vasiyetnameler ise resmi vasiyetname, sözlü vasiyetname ve el yazılı vasiyetname şeklinde yapılır. Resmi vasiyetname, sulh hâkimi, noter veya resmi memur huzurunda iki tanığın katılımıyla düzenlenir. El yazılı vasiyetname ise mirasbırakanın el yazısıyla yazıp imzaladığı ve gün, ay, yıl bilgilerinin gösterildiği vasiyetnamedir. Sözlü vasiyetname ise olağanüstü durumlarda kendisine geçerlilik tanınan bir vasiyetname türüdür. Sözlü vasiyetnamede mirasbırakan son arzularını iki tanığa bildirir ve beyanına uygun bir vasiyetname yazmalarını görevini bu tanıklara yükler.
E.Ölüme Bağlı Tasarrufların İptali
Kanun koyucu ÖBT’lerin iptal edilebilmesi için belli sebeplerin varlığını aramıştır. Bu sebepler, kanunun 557’nci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre ÖBT’ler;
• Miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa,
• Yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa,
• Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlaka aykırı ise,
Kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa,
Ölüme bağlı tasarrufun iptali davası açılabilir. Kanun koyucu ÖBT iptal sebeplerini bu maddede düzenlenenlerle sınırlı olarak sıralamıştır. Maddede düzenlenen hususlar dışında bir nedene dayanarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenemez.
1.Ölüme Bağlı Tasarrufların İptalinde Görevli ve Yetkili Mahkeme
ÖBT’lerin iptali için açılacak bir davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise ölenin yani mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir.
2.Ölüme Bağlı Tasarrufların İptalinde Davacı ve Davalı
ÖBT’lerin iptali davalarında davacı sıfatına kimlerin sahip olduğu 558’inci madde ile belirlenmiştir. Buna göre tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı ya da vasiyet alacaklısı tarafından dava açılabilir. Haliyle davacı olma vasfı yalnızca saklı pay sahibi mirasçılara ait değildir. Diğer taraftan mirasbırakan veya mirasçılarının alacaklıları ve borçluları iptal davası açamazlar. Yani davacı olma vasfına sahip değildirler.
Ölüme bağlı tasarrufların iptali davalarında davalı ise, ÖBT işlemiyle kendisine menfaat veya fayda sağlanan kimselerdir. Bu çerçevede, yasal ve atanmış mirasçılar, kendisine belirli bir mal vasiyet olunanlar yahut mirastan feragat ile kendisine yarar sağlanan kimseler davalı statüsündedir.